27.1.10

Sana!

Bazen çivileme dalmak ister insan. Canının acıyacağını bile bile atlar. Su soğukmuş, yosunlar varmış umursamaz. En alttakine gider. Aşka…

Suyun üstüne çıkarmak mı iyidir? Yoksa hep derinlerde kalması mı? Korkmadan konuşulmadan yaşanır mı aşk?

Ben bu aralar korkuyorum. Kendimden. Etrafımdaki insanları saymıyorum bile. En korktuklarım onlar galiba.

Canım acıyor durduk yere. Kendi kendime yarattığım kahramanlarım var. Masallar yazıyorum onlar adına. İnanıyorum üstelik o masallara. Hep başrolü en güzeli kendime seçiyorum. Ama Aşk’a da başrol teklif ediyorum. Kabul eder o hep. Eder etmesine ama hepte yarıyolda bırakır.
Ben bi onun rolüne bürünürüm bi kendi rolüme. Dedim ya inanırım da üstelik o masallara. Yasak elmayı hep ben yerim. Sen yeme! Sen yeme ki kovulma cennetten! Bırak ben yerim. Feda ederim kendimi. Her zaman ettim zaten. Yine ederim.

Daha önce hep kaybettim. Yine kaybederim üstelik. Sende itersin beni. Yalnız kalırım iyice. Cennetim zaten yoktur. Sen hiç olmamışsın bile. Yine elimde yalnızlığım kalır.

Artık çivileme atlamam der. Ama seni görünce yine dayanamaz. Ondan suyun kenarından bile geçmez olur. Sinirlenir çoğu kez sırt döner. Onurlu davranır kendince… kaybedenlerden olsa bile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder