27.1.10

Yalnızım uçurum kıyısında hayat ve ölüm arasında…

Çok çalışmam lazım. Çookkk… Hayatımda nerde kaçındığım şey varsa hepsi gelip beni buluyo. Artık daralıyorum çekemiyorum. Kimse üzülmesin diye diye hep arkada kalan o harebe ben oluyorum. Fazla mı iyiyim? Muhtemelen evet! Hiç ciddiye alınmayacak insanları bile adam yerine koyup laflarını dinler oldum. Peki ya sonra? O insanlar kalkıp bana akıl verir hale gelio.

Şu aptal
hayattan hep bişeyler bekledim. Hep iyi olucağına inandım birşeylerin. Yani 23 sene geçti aradan. Elimde avucumda iyi olan ne var tam olarak? Evet bi iki konu var. Peki ya diğerleri? Hayat sadace aile ve sağlıktan ibaret olmamalı. Delirdim mi? Deliriyor muyum? Deliricek miyim? Tam iki yılımı bu soruların tam ortasında harcadım. Kazancım ne? Kaybettiklerim neler?

Hep baston oldum. Bi kere de kimse benim bastonum olmadı ki. Çok mu bu isteğim? Fazla mı bu sorular?
Yolun ortasında kimseye sırtımı dönmedim ben. Ama neden hep yarı yolda bırakıldım. Terk edildim. Bunu mu hak etmiştim?

Hayat bana istediklerimi sunmuyosan bari bu sorularıma cevap ver. Lütfen!

İnsanlar ne zamandır bu kadar menfaatçi, çıkarcı? Üstelik böyle olmayanlar bile diğerlerine baka baka bunun doğru olduğuna inanır oldu. Ve en acısı o yolda ilerliyorlar. Önemsemiyorlar. Ama bağırıyorum. Çırpınıyorum. O yol yanlış diye. Bu sefer de güldükleri ben oluyorum. Aptal olan ben oluyorum. Hala bazı saflıklara –aşk, sevgi, merhamet, fedakarlık…- inandığım için dalga geçtikleri ben oluyorum. Olsun. Yinede değişmem. Yapamam. Ben onlar olamam. Onlarda benim kadar salak olamazlar zaten. Neslim tükendi benim bundan eminim.

Hani “yaz” dedin ya bana. İşte ben bunlar yüzünden yazmaktan korkar oldum. İçimdeki kusarken boğulmaktan korktum. Yazmak en kolayı. Söylemekte kolay belki. Ama peki ya sen anlıyor musun? En zoru bu değil mi? Sen anlamazsan benim satırlarımın ne anlamı kalır ki? Önemli olan hep “sendin”. Benden önce sen…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder